Aralarında eski İsrail Başbakanı Barak ve eski Mossad Başkanı Tamir Pardo’nun da bulunduğu İsrailli bir grup siyasetçi, akademisyen, yazar ve bilim insanı The New York Times gazetesinde, “Netanyahu bizim adımıza konuşmuyor. Kongre, yaptığı daveti geri çekmeli” başlıklı ortak bir görüş yazısı kaleme aldı.
Netanyahu’ya ortak oturumda hitap etmesi için yapılan daveti, “Kongre korkunç bir hata yaptı” ifadeleriyle değerlendiren İsrailli akademisyen, yazar ve eski siyasetçiler, şöyle devam etti:
“Sayın Netanyahu’nun Washington’da arzıendam etmesi, İsrail devletini ve vatandaşlarını temsil etmeyecek ve onun ülkemize yönelik skandal ve yıkıcı davranışlarını ödüllendirecektir.”
İsrail toplumunun çeşitli alanlarından geldiklerinin altını çizen İsrailli isimler, yazıda, “Bu nedenle, Sayın Netanyahu hükümetinin genel etkisini değerlendirmek için iyi bir konumdayız ve birçokları gibi biz de onun İsrail’i endişe verici bir hızla, sonunda sevdiğimiz ülkeyi kaybedebileceğimiz ölçüde yokuş aşağı sürüklediğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Netanyahu’nun, Kongre’de yapacağı konuşmayı siyasi hesapları için kullanacağını savunan İsrailli isimler, “Şüphesiz, (Kongre konuşması) onun zayıf iktidarını desteklemek için dikkatlice sahneye konacak.” dedi.
Kongre daveti, “İsrail’de yeni seçim çağrısı yapılması” şartına bağlanabilirdi
Görüş yazısında, Netanyahu’nun bugüne kadar “Gazze’deki savaşı” sonlandıracak bir plan ortaya koyamadığının altını çizen İsrailli isimler, çok sayıda İsrailli esirin hala özgürlüğüne kavuşamadığını belirtti.
Ayrıca, Netanyahu’ya yapılan Kongre’ye hitap davetinin şarta bağlanmış olması gerektiğini savunan İsrailli isimler, “En azından Kongre’ye hitap daveti, bu iki sorunun çözülmesine ve buna ek olarak İsrail’de yeni seçim çağrısı yapılmasına bağlı olmalıydı.” ifadelerini kullandı.
Kongre’ye hitap davetinin anlamının; ABD’nin bir barış planı oluşturma, kuşatma altındaki Gazze halkına daha fazla yardım sağlanması ve sivillerin korunması konusunda daha iyi bir iş çıkartılması yönündeki çabalarının Netanyahu tarafından küçümsenmesini ödüllendirmek olduğunun altını çizen İsrailli isimler, şöyle devam etti:
“(Netanyahu) ABD Başkanı Joe Biden’ın barışı koruma gücü kurarak Hamas’ı Gazze’de iktidardan uzaklaştırma planını defalarca reddetti. Böyle bir hamle büyük ihtimalle İsrail-Filistin çatışmasını çözme vizyonunu da içeren çok daha geniş bir bölgesel ittifakı beraberinde getirecektir. Bu sadece İsrail’in çıkarına değil, aynı zamanda ABD’deki her iki siyasi partinin de çıkarınadır. Bu neticelerin önündeki en büyük engel, Sayın Netanyahu’dur.”
Ayrıca Netanyahu’nun, “savaşın devamını sağlamak” yoluyla siyasi hesaplaşmadan kaçındığı ve bunun için Hamas’la esir takasına imkan verecek bütün önerilen anlaşmaları reddettiği düşüncesini pek çok İsrailli’nin paylaştığı vurgulandı.
Netanyahu’nun 7 Ekim 2023 saldırısına uzanan hataların sorumluluğunu üstlenmeyi başaramadığını vurgulayan İsrailli isimler, Netanyahu’nun başlangıçta güvenlik şeflerini suçladığını ancak sonra hızla geri adım attığını ve hala daha devlet soruşturma komisyonunun kurulduğunu duyuramadığını kaydetti.
Gazze’deki şiddetli çatışmalara ve her iki tarafın her gün verdiği kayıplara rağmen Netanyahu’nun sanki hiçbir şey değişmemiş gibi İsrail’in “otoriter şekilde yeniden yapılanmasını” ilerletmeye devam ettiği vurgulandı.
ABD Kongresindeki Cumhuriyetçi ve Demokrat liderlerin İsrail Başbakanı Netanyahu’yu, 24 Temmuz’da ortak oturumda hitap etmesi için davet etmişti.
Aralarında eski İsrail Başbakanı Barak ve eski Mossad Başkanı Tamir Pardo’nun da bulunduğu İsrailli bir grup siyasetçi, akademisyen, yazar ve bilim insanı The New York Times gazetesinde, “Netanyahu bizim adımıza konuşmuyor. Kongre, yaptığı daveti geri çekmeli” başlıklı ortak bir görüş yazısı kaleme aldı.
Netanyahu’ya ortak oturumda hitap etmesi için yapılan daveti, “Kongre korkunç bir hata yaptı” ifadeleriyle değerlendiren İsrailli akademisyen, yazar ve eski siyasetçiler, şöyle devam etti:
“Sayın Netanyahu’nun Washington’da arzıendam etmesi, İsrail devletini ve vatandaşlarını temsil etmeyecek ve onun ülkemize yönelik skandal ve yıkıcı davranışlarını ödüllendirecektir.”
İsrail toplumunun çeşitli alanlarından geldiklerinin altını çizen İsrailli isimler, yazıda, “Bu nedenle, Sayın Netanyahu hükümetinin genel etkisini değerlendirmek için iyi bir konumdayız ve birçokları gibi biz de onun İsrail’i endişe verici bir hızla, sonunda sevdiğimiz ülkeyi kaybedebileceğimiz ölçüde yokuş aşağı sürüklediğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Netanyahu’nun, Kongre’de yapacağı konuşmayı siyasi hesapları için kullanacağını savunan İsrailli isimler, “Şüphesiz, (Kongre konuşması) onun zayıf iktidarını desteklemek için dikkatlice sahneye konacak.” dedi.
Kongre daveti, “İsrail’de yeni seçim çağrısı yapılması” şartına bağlanabilirdi
Görüş yazısında, Netanyahu’nun bugüne kadar “Gazze’deki savaşı” sonlandıracak bir plan ortaya koyamadığının altını çizen İsrailli isimler, çok sayıda İsrailli esirin hala özgürlüğüne kavuşamadığını belirtti.
Ayrıca, Netanyahu’ya yapılan Kongre’ye hitap davetinin şarta bağlanmış olması gerektiğini savunan İsrailli isimler, “En azından Kongre’ye hitap daveti, bu iki sorunun çözülmesine ve buna ek olarak İsrail’de yeni seçim çağrısı yapılmasına bağlı olmalıydı.” ifadelerini kullandı.
Kongre’ye hitap davetinin anlamının; ABD’nin bir barış planı oluşturma, kuşatma altındaki Gazze halkına daha fazla yardım sağlanması ve sivillerin korunması konusunda daha iyi bir iş çıkartılması yönündeki çabalarının Netanyahu tarafından küçümsenmesini ödüllendirmek olduğunun altını çizen İsrailli isimler, şöyle devam etti:
“(Netanyahu) ABD Başkanı Joe Biden’ın barışı koruma gücü kurarak Hamas’ı Gazze’de iktidardan uzaklaştırma planını defalarca reddetti. Böyle bir hamle büyük ihtimalle İsrail-Filistin çatışmasını çözme vizyonunu da içeren çok daha geniş bir bölgesel ittifakı beraberinde getirecektir. Bu sadece İsrail’in çıkarına değil, aynı zamanda ABD’deki her iki siyasi partinin de çıkarınadır. Bu neticelerin önündeki en büyük engel, Sayın Netanyahu’dur.”
Ayrıca Netanyahu’nun, “savaşın devamını sağlamak” yoluyla siyasi hesaplaşmadan kaçındığı ve bunun için Hamas’la esir takasına imkan verecek bütün önerilen anlaşmaları reddettiği düşüncesini pek çok İsrailli’nin paylaştığı vurgulandı.
Netanyahu’nun 7 Ekim 2023 saldırısına uzanan hataların sorumluluğunu üstlenmeyi başaramadığını vurgulayan İsrailli isimler, Netanyahu’nun başlangıçta güvenlik şeflerini suçladığını ancak sonra hızla geri adım attığını ve hala daha devlet soruşturma komisyonunun kurulduğunu duyuramadığını kaydetti.
Gazze’deki şiddetli çatışmalara ve her iki tarafın her gün verdiği kayıplara rağmen Netanyahu’nun sanki hiçbir şey değişmemiş gibi İsrail’in “otoriter şekilde yeniden yapılanmasını” ilerletmeye devam ettiği vurgulandı.
ABD Kongresindeki Cumhuriyetçi ve Demokrat liderlerin İsrail Başbakanı Netanyahu’yu, 24 Temmuz’da ortak oturumda hitap etmesi için davet etmişti.