Hollanda Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Hollandalı milletvekillerinin İsrail’in, UCM’ye yönelik casusluk ve yıldırma faaliyetlerine yönelik sorularına verilen yanıtta, İsrail’in Lahey Büyükelçisi’nin Bakanlığa çağırıldığı belirtildi.
Dışişleri Bakanı Hanke Bruins Slot, İçişleri ve Krallık İlişkileri Bakanı Hugo de Jonge ve Adalet ve Güvenlik Bakanı Dilan Yeşilgöz-Zegerius tarafından ortak imzayla verilen yazılı cevapta, “(İsrail Büyükelçisi’nin) The Guardian ve +972 Magazine’de yer alan iddialarla ilgili olarak (Hollanda) Dışişleri Bakanlığına bilgi vermesi istenmiştir.” ifadesine yer verildi.
Hollanda’nın, UCM’nin yaptığı soruşturmaların engellenmesinden duyduğu rahatsızlığın İsrailli büyükelçiye iletildiği kaydedilen açıklamada, “Hollanda’nın haberlerle ilgili endişeleri iletilmiştir.” ifadesi kullanıldı.
Hollanda hükümetinin, UCM ve diğer kurumlara yönelik casusluk faaliyetlerini, “istenmeyen bir dış müdahale biçimi ve tamamen istenmeyen bir durum” olarak değerlendirdiği aktarılan açıklamada, Bakanlığın UCM ile çeşitli güvenlik endişelerinin ele alındığı bir iletişim sürdürdüğü vurgulandı.
Mossad’ın UCM’yi tehdit ettiği iddiası
İsrail istihbarat teşkilatı Mossad’ın eski Başkanı Yossi Cohen’in, İsrail aleyhine başlatılan soruşturma öncesi eski UCM Başsavcısı ile gizli görüşmeler yapıp onu soruşturmadan vazgeçirmek için tehdit ettiği basında yer almıştı.
İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre, 2012-2021 döneminde UCM Başsavcısı olarak görev yapan Fatou Bensouda, 2021’de İsrail’in Filistin topraklarında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediği gerekçesiyle soruşturma başlatmıştı.
Ön incelemesi 2016’da başlatılan soruşturma için devreye giren Mossad’ın o dönemdeki başkanı Yossi Cohen, iddiaya göre, Bensouda ile gizli görüşmeler yaparak, soruşturmanın İsrail askeri personeline yönelik tehdit oluşturacağını savunmuştu.
Gazeteye konuşan İsrailli kaynaklar, buradaki amacın Bensouda ile uzlaşmak ya da onu İsrail’in talepleriyle ilgili işbirliği içinde bulunacak biri haline getirmek olduğunu dile getirerek, Cohen’in, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun gayriresmi habercisi gibi çalıştığını kaydetmişti.
Bensouda, Cohen’in “ısrarcı ve tehditkar havadaki davranışlarını” UCM’nin bazı önde gelen yetkililerine anlatırken, bu durum 4 farklı kaynaktan da doğrulanmıştı. Bu kaynaklardan üçü, Cohen’in, UCM’deki soruşturma için Bensouda’ya birçok kez baskı yaptığını doğrulamıştı.
UCM kaynakları ise Cohen’in, Bensouda’ya, “Bize yardım etmelisiniz ki biz de sizinle ilgilenelim. Kendinizin ve ailenizin güvenliğini tehlikeye atacak şeylere bulaşmak istemezsiniz.” dediğini iddia etmişti.
İki farklı kaynağa göre Mossad, Bensouda’nın eşine ait bazı gizli kayıtların dökümünü de ele geçirmişti. Kaynaklar, İsrail’in daha sonra bu belgeleri Bensouda’yı itibarsızlaştırmak için kullandığını öne sürmüştü.
Hollandalı milletveki Kate Piri tarafından sunulan yazılı soru önergesinde, Hollandalı bakanlardan, İsrail’in, UCM’ye yönelik casusluk ve yıldırma faaliyetlerini araştırılmaları talep edilmişti.
Hollanda Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Hollandalı milletvekillerinin İsrail’in, UCM’ye yönelik casusluk ve yıldırma faaliyetlerine yönelik sorularına verilen yanıtta, İsrail’in Lahey Büyükelçisi’nin Bakanlığa çağırıldığı belirtildi.
Dışişleri Bakanı Hanke Bruins Slot, İçişleri ve Krallık İlişkileri Bakanı Hugo de Jonge ve Adalet ve Güvenlik Bakanı Dilan Yeşilgöz-Zegerius tarafından ortak imzayla verilen yazılı cevapta, “(İsrail Büyükelçisi’nin) The Guardian ve +972 Magazine’de yer alan iddialarla ilgili olarak (Hollanda) Dışişleri Bakanlığına bilgi vermesi istenmiştir.” ifadesine yer verildi.
Hollanda’nın, UCM’nin yaptığı soruşturmaların engellenmesinden duyduğu rahatsızlığın İsrailli büyükelçiye iletildiği kaydedilen açıklamada, “Hollanda’nın haberlerle ilgili endişeleri iletilmiştir.” ifadesi kullanıldı.
Hollanda hükümetinin, UCM ve diğer kurumlara yönelik casusluk faaliyetlerini, “istenmeyen bir dış müdahale biçimi ve tamamen istenmeyen bir durum” olarak değerlendirdiği aktarılan açıklamada, Bakanlığın UCM ile çeşitli güvenlik endişelerinin ele alındığı bir iletişim sürdürdüğü vurgulandı.
Mossad’ın UCM’yi tehdit ettiği iddiası
İsrail istihbarat teşkilatı Mossad’ın eski Başkanı Yossi Cohen’in, İsrail aleyhine başlatılan soruşturma öncesi eski UCM Başsavcısı ile gizli görüşmeler yapıp onu soruşturmadan vazgeçirmek için tehdit ettiği basında yer almıştı.
İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre, 2012-2021 döneminde UCM Başsavcısı olarak görev yapan Fatou Bensouda, 2021’de İsrail’in Filistin topraklarında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediği gerekçesiyle soruşturma başlatmıştı.
Ön incelemesi 2016’da başlatılan soruşturma için devreye giren Mossad’ın o dönemdeki başkanı Yossi Cohen, iddiaya göre, Bensouda ile gizli görüşmeler yaparak, soruşturmanın İsrail askeri personeline yönelik tehdit oluşturacağını savunmuştu.
Gazeteye konuşan İsrailli kaynaklar, buradaki amacın Bensouda ile uzlaşmak ya da onu İsrail’in talepleriyle ilgili işbirliği içinde bulunacak biri haline getirmek olduğunu dile getirerek, Cohen’in, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun gayriresmi habercisi gibi çalıştığını kaydetmişti.
Bensouda, Cohen’in “ısrarcı ve tehditkar havadaki davranışlarını” UCM’nin bazı önde gelen yetkililerine anlatırken, bu durum 4 farklı kaynaktan da doğrulanmıştı. Bu kaynaklardan üçü, Cohen’in, UCM’deki soruşturma için Bensouda’ya birçok kez baskı yaptığını doğrulamıştı.
UCM kaynakları ise Cohen’in, Bensouda’ya, “Bize yardım etmelisiniz ki biz de sizinle ilgilenelim. Kendinizin ve ailenizin güvenliğini tehlikeye atacak şeylere bulaşmak istemezsiniz.” dediğini iddia etmişti.
İki farklı kaynağa göre Mossad, Bensouda’nın eşine ait bazı gizli kayıtların dökümünü de ele geçirmişti. Kaynaklar, İsrail’in daha sonra bu belgeleri Bensouda’yı itibarsızlaştırmak için kullandığını öne sürmüştü.
Hollandalı milletveki Kate Piri tarafından sunulan yazılı soru önergesinde, Hollandalı bakanlardan, İsrail’in, UCM’ye yönelik casusluk ve yıldırma faaliyetlerini araştırılmaları talep edilmişti.