Çin Halk Kurtuluş Ordusunun Tayvan’ın bulunduğu bölgeden sorumlu Doğu Cephesi Komutanlığı Sözcüsü Kıdemli Yüzbaşı Li Şi, Alman gemilerinin geçişine ilişkin yaptığı açıklamada, “Alman tarafının eylemleri güvenlik risklerini artırmış ve yanlış mesaj vermiştir.” dedi.
Sözcü Li, komutanlığa bağlı birliklerin daima teyakkuzda ve her tür tehdit ile provokasyona kararlılıkla karşı koymaya hazır olduğunu ifade etti.
Alman donanmasına ait bir fırkateyn ile ikmal gemisi, Çin’in itirazlarına rağmen Tayvan Boğazı’ndan geçiş yapmıştı.
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Güney Kore’den Filipinler’e yolculuk eden gemiler için uluslararası sularda en kısa ve güvenli rota olduğunu belirterek geçişi savunmuştu.
“Seyrüsefer serbestisi değil egemenlik sorunu”
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, yaptığı açıklamada gemilerin geçişine tepki göstererek, “Tayvan sorunu, bir seyrüsefer serbestisi meselesi değildir, Çin’in egemenliği ve toprak bütünlüğüyle ilgilidir.” ifadelerini kullanmıştı.
Çin’in diğer ülkelerin Çin kanunları ve Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi dahil uluslararası hukuk çerçevesinde seyrüsefer hakkına saygı duyduğunu belirten Sözcü Mao, “Seyrüsefer serbestisi bahanesi altında Çin’in egemenliğine ve güvenliğine zarar veren her tür provokasyona karşıyız.” değerlendirmesinde bulunmuştu.
“Uluslararası sular değil iç sular”
Çin’in Berlin Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada da, Tayvan Boğazı’nın “Çin’in iç suları, karasuları, muttasıl bölgesi ve münhasır ekonomik bölgesi olduğu” belirtilerek “uluslararası sular” olmadığı vurgulanmış, Almanya’dan “tek Çin” ilkesine uyma çağrısı yapılmıştı.
Tayvan Adası’nı topraklarının parçası ve Tayvan Boğazı’nı da kara suları olarak gören Çin, yabancı ülke donanmalarının bölgedeki seyir ve keşif faaliyetlerine karşı çıkıyor. Bu tür hareketler iki ülke arasında gerginliğe sebep oluyor.
ABD, Avustralya, Kanada, İngiltere ve Fransa gibi ülkeler, Çin’in egemenlik iddiasına karşı uluslararası sularda seyrüsefer serbestisi adına zaman zaman savaş gemilerini Tayvan Boğazı’ndan geçirirken Almanya uzun süredir bundan kaçınıyordu.
Alman donanması en son iki yıl önce Boğaz’dan geçiş yapmak istediğinde Çin’den limana yanaşma izni talep etmiş ancak Pekin yönetimi bunu reddedince geçişi iptal etmişti. Söz konusu karar hükümete yönelik eleştirilere sebep olmuştu.
Çin Halk Kurtuluş Ordusunun Tayvan’ın bulunduğu bölgeden sorumlu Doğu Cephesi Komutanlığı Sözcüsü Kıdemli Yüzbaşı Li Şi, Alman gemilerinin geçişine ilişkin yaptığı açıklamada, “Alman tarafının eylemleri güvenlik risklerini artırmış ve yanlış mesaj vermiştir.” dedi.
Sözcü Li, komutanlığa bağlı birliklerin daima teyakkuzda ve her tür tehdit ile provokasyona kararlılıkla karşı koymaya hazır olduğunu ifade etti.
Alman donanmasına ait bir fırkateyn ile ikmal gemisi, Çin’in itirazlarına rağmen Tayvan Boğazı’ndan geçiş yapmıştı.
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Güney Kore’den Filipinler’e yolculuk eden gemiler için uluslararası sularda en kısa ve güvenli rota olduğunu belirterek geçişi savunmuştu.
“Seyrüsefer serbestisi değil egemenlik sorunu”
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, yaptığı açıklamada gemilerin geçişine tepki göstererek, “Tayvan sorunu, bir seyrüsefer serbestisi meselesi değildir, Çin’in egemenliği ve toprak bütünlüğüyle ilgilidir.” ifadelerini kullanmıştı.
Çin’in diğer ülkelerin Çin kanunları ve Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi dahil uluslararası hukuk çerçevesinde seyrüsefer hakkına saygı duyduğunu belirten Sözcü Mao, “Seyrüsefer serbestisi bahanesi altında Çin’in egemenliğine ve güvenliğine zarar veren her tür provokasyona karşıyız.” değerlendirmesinde bulunmuştu.
“Uluslararası sular değil iç sular”
Çin’in Berlin Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada da, Tayvan Boğazı’nın “Çin’in iç suları, karasuları, muttasıl bölgesi ve münhasır ekonomik bölgesi olduğu” belirtilerek “uluslararası sular” olmadığı vurgulanmış, Almanya’dan “tek Çin” ilkesine uyma çağrısı yapılmıştı.
Tayvan Adası’nı topraklarının parçası ve Tayvan Boğazı’nı da kara suları olarak gören Çin, yabancı ülke donanmalarının bölgedeki seyir ve keşif faaliyetlerine karşı çıkıyor. Bu tür hareketler iki ülke arasında gerginliğe sebep oluyor.
ABD, Avustralya, Kanada, İngiltere ve Fransa gibi ülkeler, Çin’in egemenlik iddiasına karşı uluslararası sularda seyrüsefer serbestisi adına zaman zaman savaş gemilerini Tayvan Boğazı’ndan geçirirken Almanya uzun süredir bundan kaçınıyordu.
Alman donanması en son iki yıl önce Boğaz’dan geçiş yapmak istediğinde Çin’den limana yanaşma izni talep etmiş ancak Pekin yönetimi bunu reddedince geçişi iptal etmişti. Söz konusu karar hükümete yönelik eleştirilere sebep olmuştu.