Burgeon, BM Cenevre Ofisi’nin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
“Dünya genelinde yaklaşık 282 milyon insan akut açlıkla karşı karşıya” diyen Burgeon, bu sayının, La Nina hava olayının başlamasıyla artabileceğini belirtti.
Burgeon, tahminlere göre La Nina’nın Eylül-Kasım 2024 arasında başlama olasılığının yüzde 71 olduğunu kaydederek, bunun etkilerinin Ocak-Mart 2025’e kadar devam etmesinin beklendiğini vurguladı.
“İklim değişikliği, La Nina ile ilişkilendirildiği gibi aşırı olayların sıklığında ve yoğunluğunda artışa neden oluyor” ifadelerini kullanan Burgeon, Afrika, Asya ve Avrupa’da meydana gelen bir dizi sel ve tayfunun, bu sorunun ne kadar küresel olduğunun çarpıcı bir hatırlatıcısı olduğunu belirtti.
İklim değişikliğine karşı oldukça hassas olan tarımsal gıda sistemlerinin, toprak ve su kaynaklarının bozulması gibi uzun süreli etkilerle karşı karşıya kalabileceği uyarısında da bulunan Burgeon, “Bozulan ekim mevsimleri, ürünlerin verimliliğinin azalması ve hayvan kayıpları, çiftçilerin üretimi sürdürmesini zorlaştıracak ve milyonlarca insanı daha fazla açlığa ve yoksulluğa itecek. Bu döngünün devam etmesine izin veremeyiz. Çok geç olana kadar bekleyemeyiz. Felaketleri farklı şekilde yönetmenin zamanı geldi” değerlendirmesinde bulundu.
Burgeon, BM Cenevre Ofisi’nin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
“Dünya genelinde yaklaşık 282 milyon insan akut açlıkla karşı karşıya” diyen Burgeon, bu sayının, La Nina hava olayının başlamasıyla artabileceğini belirtti.
Burgeon, tahminlere göre La Nina’nın Eylül-Kasım 2024 arasında başlama olasılığının yüzde 71 olduğunu kaydederek, bunun etkilerinin Ocak-Mart 2025’e kadar devam etmesinin beklendiğini vurguladı.
“İklim değişikliği, La Nina ile ilişkilendirildiği gibi aşırı olayların sıklığında ve yoğunluğunda artışa neden oluyor” ifadelerini kullanan Burgeon, Afrika, Asya ve Avrupa’da meydana gelen bir dizi sel ve tayfunun, bu sorunun ne kadar küresel olduğunun çarpıcı bir hatırlatıcısı olduğunu belirtti.
İklim değişikliğine karşı oldukça hassas olan tarımsal gıda sistemlerinin, toprak ve su kaynaklarının bozulması gibi uzun süreli etkilerle karşı karşıya kalabileceği uyarısında da bulunan Burgeon, “Bozulan ekim mevsimleri, ürünlerin verimliliğinin azalması ve hayvan kayıpları, çiftçilerin üretimi sürdürmesini zorlaştıracak ve milyonlarca insanı daha fazla açlığa ve yoksulluğa itecek. Bu döngünün devam etmesine izin veremeyiz. Çok geç olana kadar bekleyemeyiz. Felaketleri farklı şekilde yönetmenin zamanı geldi” değerlendirmesinde bulundu.