Washington Post’un uydu verilerinin analiziyle hazırladığı haberine göre, İsrail’in saldırıları Lübnan’daki yaşam alanlarını ve altyapıyı ciddi ölçüde harap ediyor.
Washington Post, CUNY Lisansüstü Merkezi ve Oregon Eyalet Üniversitesi tarafından sağlanan Sentinel-1 verilerini ve sosyal medyada doğrulanan videoları analiz etti.
Güney Lübnan’dan uydu görüntülerinin incelendiği analizde İsrail’in hava saldırıları ve yoğunlaşan kara savaşlarının yol açtığı görünür yıkıma ek olarak, videolar İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen kontrollü yıkımları da gösteriyor.
Lübnan’a karşı yürütülen saldırılarda sınır köylerinde binlerce yapı etkilenirken bunlar arasında en az dokuz dini mekan da kontrollü patlamalarla yıkıldı.
İsrail sınırına yakın 25 Lübnan belediyesindeki binaların neredeyse dörtte biri hasar gördü veya yok edildi.
Saldırılarda sınır bölgelerinde en az 5 bin 868 bina hasar görürken veya yok olurken Ayta eş-Şab ve Kfar Kila’daki binaların yarısı ağır zarar gördü.
İşgalci İsrail Lübnan’a saldırılarına geçen yıl ekim ayından bu yana sürdürse de hasarın yüzde 80’i İsrail’in ülkeye 30 Eylül’de kara saldırılarını başlatmasından bu yana meydana geldi.
Lübnan’ın güneyinden 834 binden fazla kişi iç göçe zorlandı
Lübnan’a saldırıların sona erdirilmesine ilişkin müzakereler tartışılsa da yıkım hızla devam ediyor.
İşgalci İsrail ordusu haberin bulgularına dair yorum yapmazken açıklamasında, “kesin istihbarata dayalı yerel, sınırlı, hedefli baskınlar düzenlediğini” iddia etti.
İsrail’in saldırıları Lübnan’da neredeyse her bölgeyi etkilerken yaklaşık 5 kişiden 1’i evini terk etmek zorunda kaldı.
Uluslararası Göç Örgütü (IOM), 8 Ekim 2023’ten bu yana Lübnan’ın güneyinden 834 binden fazla kişinin iç göçe zorlandığını açıkladı.
“Sistematik yıkım, kültürel kimliği de tehdit ediyor”
Soykırımcı İsrail saldırılarının bölgedeki yıkımının sadece fiziki değil, kültürel kimliğe de tehdit olduğu belirtiliyor.
Güney Lübnan’a odaklanan çevre grubu Green Southerners’ın Direktörü Hisham Younes, İsrail’in, Lübnan’ın güneyindeki insanların topraklarıyla bağlarını koparmaya çalıştığını söyleyerek “Bu sistematik yıkım sadece bu bölgedeki insanların geçim kaynaklarını değil, bölgenin kültürel kimliğini de tehdit ediyor” dedi.
Sosyal medya platformu X’te 22 Ekim’de yayınlanan bir videoda, bir patlamada yarım düzine binanın yıkıldığı ve 400 yıllık Ayta eş-Şab köyünü toz bulutlarının kapladığı ve enkaza dönüştüğü görülüyor.
Başka bir videoda da bir İsrail askeri, sınırın yakınındaki Dhayra köyünde saldırı sonrası toz yığınına dönüşen minareyi kayda alarak “Ne an!” diyor. Etrafındakiler de bu sırada ilahiler söylüyor.
Washington Post’un uydu verilerinin analiziyle hazırladığı haberine göre, İsrail’in saldırıları Lübnan’daki yaşam alanlarını ve altyapıyı ciddi ölçüde harap ediyor.
Washington Post, CUNY Lisansüstü Merkezi ve Oregon Eyalet Üniversitesi tarafından sağlanan Sentinel-1 verilerini ve sosyal medyada doğrulanan videoları analiz etti.
Güney Lübnan’dan uydu görüntülerinin incelendiği analizde İsrail’in hava saldırıları ve yoğunlaşan kara savaşlarının yol açtığı görünür yıkıma ek olarak, videolar İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen kontrollü yıkımları da gösteriyor.
Lübnan’a karşı yürütülen saldırılarda sınır köylerinde binlerce yapı etkilenirken bunlar arasında en az dokuz dini mekan da kontrollü patlamalarla yıkıldı.
İsrail sınırına yakın 25 Lübnan belediyesindeki binaların neredeyse dörtte biri hasar gördü veya yok edildi.
Saldırılarda sınır bölgelerinde en az 5 bin 868 bina hasar görürken veya yok olurken Ayta eş-Şab ve Kfar Kila’daki binaların yarısı ağır zarar gördü.
İşgalci İsrail Lübnan’a saldırılarına geçen yıl ekim ayından bu yana sürdürse de hasarın yüzde 80’i İsrail’in ülkeye 30 Eylül’de kara saldırılarını başlatmasından bu yana meydana geldi.
Lübnan’ın güneyinden 834 binden fazla kişi iç göçe zorlandı
Lübnan’a saldırıların sona erdirilmesine ilişkin müzakereler tartışılsa da yıkım hızla devam ediyor.
İşgalci İsrail ordusu haberin bulgularına dair yorum yapmazken açıklamasında, “kesin istihbarata dayalı yerel, sınırlı, hedefli baskınlar düzenlediğini” iddia etti.
İsrail’in saldırıları Lübnan’da neredeyse her bölgeyi etkilerken yaklaşık 5 kişiden 1’i evini terk etmek zorunda kaldı.
Uluslararası Göç Örgütü (IOM), 8 Ekim 2023’ten bu yana Lübnan’ın güneyinden 834 binden fazla kişinin iç göçe zorlandığını açıkladı.
“Sistematik yıkım, kültürel kimliği de tehdit ediyor”
Soykırımcı İsrail saldırılarının bölgedeki yıkımının sadece fiziki değil, kültürel kimliğe de tehdit olduğu belirtiliyor.
Güney Lübnan’a odaklanan çevre grubu Green Southerners’ın Direktörü Hisham Younes, İsrail’in, Lübnan’ın güneyindeki insanların topraklarıyla bağlarını koparmaya çalıştığını söyleyerek “Bu sistematik yıkım sadece bu bölgedeki insanların geçim kaynaklarını değil, bölgenin kültürel kimliğini de tehdit ediyor” dedi.
Sosyal medya platformu X’te 22 Ekim’de yayınlanan bir videoda, bir patlamada yarım düzine binanın yıkıldığı ve 400 yıllık Ayta eş-Şab köyünü toz bulutlarının kapladığı ve enkaza dönüştüğü görülüyor.
Başka bir videoda da bir İsrail askeri, sınırın yakınındaki Dhayra köyünde saldırı sonrası toz yığınına dönüşen minareyi kayda alarak “Ne an!” diyor. Etrafındakiler de bu sırada ilahiler söylüyor.