AB’nin Batı Şeria ve Gazze’deki temsilciliği tarafından hazırlanan Batı Şeria’da ve Doğu Kudüs’te Filistinlilerin mülklerine yönelik yıkımlar ve el koymalara ilişkin yıllık rapora göre, 2023’te Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria genelinde toplam 1177 yapı yıkıldı veya ele geçirildi.
Bu, 2016’dan bu yana kaydedilen en yüksek rakam oldu.
Yıkımların yüzde 19’u Doğu Kudüs’te, yüzde 23’ü A ve B bölgelerinde ve yüzde 58’i C bölgesinde gerçekleşti.
Toplamda, 2 bin 296 kişi yerinden edildi ve yıkımlardan 439 bin 875 kişi etkilendi.
7 Ekim sonrası
7 Ekim 2023’ten sonra Batı Şeria’daki şiddet keskin bir şekilde yoğunlaştı ve bunun sonucunda yıkım ve yerinden edilmelerde artış yaşandı.
Ayrıca, Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler tarafından uygulanan şiddet arttı ve erişim kısıtlamaları yoğunlaştı. 756’sı çocuk olmak üzere 1539 Filistinli yerinden edildi.
2023’te Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin şiddeti nedeniyle gerçekleşen yerinden edilmelerin yüzde 78’i, 7 Ekim’den sonra kaydedildi.
Yetkililerin İsrailli sivillere veya güvenlik personeline zarar vermekle veya zarar vermeye teşebbüs etmekle suçlanan Filistinlilerin akrabalarının evlerini yıktığı A ve B Bölgelerindeki cezalandırıcı yıkımlar da önemli ölçüde arttı.
Doğu Kudüs
Doğu Kudüs’te 2022’ye kıyasla 2023’ün ilk çeyreğinde yıkımlar iki katına çıkarak 2019’dan bu yana en yüksek seviyelere ulaştı.
Birçok Filistinli aile, özellikle Silvan, Şeyh Cerrah ve el-Valaja mahallelerinde tahliye edilme riski altında yaşıyor.
Raporda, “Yıkımlar, işgal altındaki Batı Şeria ve işgal altındaki Doğu Kudüs’teki İsrail yerleşim politikasının merkezi bir bileşenidir ve toprak üzerindeki kontrolü sağlamlaştırmayı ve Filistinlilerin gelişimini sınırlamayı amaçlamaktadır.” ifadesi kullanıldı.
AB raporu, 2023’te İsraillilerin gasbettiği Filistin topraklarının genişlediğini de bildirmişti
AB’nin Batı Şeria ve Gazze’deki temsilciliği tarafından 2 Ağustos’ta hazırlanan raporda da İsraillerin, 2023’te Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da gasbettiği Filistin topraklarıyla ilgili planları ilerlettiği ortaya konmuştu.
Doğu Kudüs’te 18 bin 333, Batı Şeria’da 12 bin 349 konut olmak üzere işgal edilen Filistin topraklarında toplam 30 bin 682 yasa dışı konut inşa edilmişti.
Raporda, bu durumun iki devletli çözümü baltaladığı vurgulanmıştı.
A, B ve C bölgeleri
Filistin yönetimi ile İsrail arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
İşgal altındaki Batı Şeria’nın yüzde 18’ini kapsayan “A bölgesi”nin yönetimi, idari ve güvenlik olarak Filistin’e, yüzde 21’lik “B bölgesi”nin idari yönetimi Filistin’e “güvenliği” İsrail’e devredilirken, yüzde 61’ini kapsayan “C bölgesi”nin “idare ve güvenliği” İsrail’e bırakılmıştı.
AB’nin Batı Şeria ve Gazze’deki temsilciliği tarafından hazırlanan Batı Şeria’da ve Doğu Kudüs’te Filistinlilerin mülklerine yönelik yıkımlar ve el koymalara ilişkin yıllık rapora göre, 2023’te Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria genelinde toplam 1177 yapı yıkıldı veya ele geçirildi.
Bu, 2016’dan bu yana kaydedilen en yüksek rakam oldu.
Yıkımların yüzde 19’u Doğu Kudüs’te, yüzde 23’ü A ve B bölgelerinde ve yüzde 58’i C bölgesinde gerçekleşti.
Toplamda, 2 bin 296 kişi yerinden edildi ve yıkımlardan 439 bin 875 kişi etkilendi.
7 Ekim sonrası
7 Ekim 2023’ten sonra Batı Şeria’daki şiddet keskin bir şekilde yoğunlaştı ve bunun sonucunda yıkım ve yerinden edilmelerde artış yaşandı.
Ayrıca, Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler tarafından uygulanan şiddet arttı ve erişim kısıtlamaları yoğunlaştı. 756’sı çocuk olmak üzere 1539 Filistinli yerinden edildi.
2023’te Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin şiddeti nedeniyle gerçekleşen yerinden edilmelerin yüzde 78’i, 7 Ekim’den sonra kaydedildi.
Yetkililerin İsrailli sivillere veya güvenlik personeline zarar vermekle veya zarar vermeye teşebbüs etmekle suçlanan Filistinlilerin akrabalarının evlerini yıktığı A ve B Bölgelerindeki cezalandırıcı yıkımlar da önemli ölçüde arttı.
Doğu Kudüs
Doğu Kudüs’te 2022’ye kıyasla 2023’ün ilk çeyreğinde yıkımlar iki katına çıkarak 2019’dan bu yana en yüksek seviyelere ulaştı.
Birçok Filistinli aile, özellikle Silvan, Şeyh Cerrah ve el-Valaja mahallelerinde tahliye edilme riski altında yaşıyor.
Raporda, “Yıkımlar, işgal altındaki Batı Şeria ve işgal altındaki Doğu Kudüs’teki İsrail yerleşim politikasının merkezi bir bileşenidir ve toprak üzerindeki kontrolü sağlamlaştırmayı ve Filistinlilerin gelişimini sınırlamayı amaçlamaktadır.” ifadesi kullanıldı.
AB raporu, 2023’te İsraillilerin gasbettiği Filistin topraklarının genişlediğini de bildirmişti
AB’nin Batı Şeria ve Gazze’deki temsilciliği tarafından 2 Ağustos’ta hazırlanan raporda da İsraillerin, 2023’te Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da gasbettiği Filistin topraklarıyla ilgili planları ilerlettiği ortaya konmuştu.
Doğu Kudüs’te 18 bin 333, Batı Şeria’da 12 bin 349 konut olmak üzere işgal edilen Filistin topraklarında toplam 30 bin 682 yasa dışı konut inşa edilmişti.
Raporda, bu durumun iki devletli çözümü baltaladığı vurgulanmıştı.
A, B ve C bölgeleri
Filistin yönetimi ile İsrail arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
İşgal altındaki Batı Şeria’nın yüzde 18’ini kapsayan “A bölgesi”nin yönetimi, idari ve güvenlik olarak Filistin’e, yüzde 21’lik “B bölgesi”nin idari yönetimi Filistin’e “güvenliği” İsrail’e devredilirken, yüzde 61’ini kapsayan “C bölgesi”nin “idare ve güvenliği” İsrail’e bırakılmıştı.