İngiltere merkezli Kamu Yararı Hukuk Merkezi (PILC) ile Filistin merkezli Filistin İnsan Hakları Merkezinden (PCHR) uzmanlar, İsrail ordusunda yer alan 10 İngiliz ile ilgili hazırladıkları raporu Londra Metropolitan Polisinde savaş suçlarını da inceleyen Terörle Mücadele Müdürlüğüne iletti.
Aralarında çifte vatandaşların da bulunduğu 10 kişi hakkında cinayet, toplu imha, sivillere saldırı, zorunlu yerinden etme gibi savaş suçları ve insanlığa karşı suç iddialarını dosyalaştıran uzmanlar, raporla ilgili Londra’da basın açıklaması yaptı.
Toplantıda konuşan PILC Hukuk Direktörü Paul Heron, yapılan başvuruyla acil ve tam bir incelemeyi başlatmayı amaçladıklarını belirtti.
Rapor için 6 ay boyunca delil toplandığını kaydeden Heron, “10 kişinin işlediği savaş suçu ve insanlığa karşı suçlara, Gazze’deki Filistinlilere karşı cinayet, kasten acı çektirme, ciddi yaralama, kötü muamele, zorla yerinden etme, sivillere saldırma, insani yardım çalışanlarına saldırı ve toplu yok etme dahil.” dedi.
Heron, Londra Polisini derhal 10 kişi hakkında inceleme başlatmaya çağırarak, “İngiliz vatandaşlarının incelenmesi zorunludur. Polise sunduğumuz deliller suçlar, suçların işlendiği yerler ve özel eylemlerle ilgilidir. Derhal yasal hesap verilebilirlik devreye girmelidir.” diye konuştu.
“Gazze sanki uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları mezarlığı gibi”
Gazze’deki evi İsrail saldırılarının hedefi olduktan sonra bölgeden ayrılan PCHR Direktörü Raji Sourani ise açıklamasında, “ABD, Avrupa ve İngiltere, ‘İsrail’in kendisini savunma hakkı vardır.’ diyerek, İsrail’e çocuklarımızı ve kadınlarımızı öldüren silahları vererek savaş suçlarının ortağıdır.” ifadelerini kullandı.
Sourani, savcıların Gazze’de savaş suçları işleyen İngiliz vatandaşları hakkında yasal işlem başlatacağı inancını paylaşarak, “İsrailli suçlular dokunulmaz değildir. Şu ana kadar başlarına bir şey gelmedi. Gazze sanki uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları mezarlığı gibi.” dedi.
“Bazı ülkeler dokunulmaz olduğunu düşünüyor”
İnsan hakları alanında yaptığı çalışmalarla tanınan İngiltere Kralı 3. Charles’ın hukuk danışmanlarından Michael Mansfield da açıklamasında 2. Dünya Savaşından sonra İngiltere’nin soykırım suçunun bir daha işlenmemesi için çalışan ülkelerin başında geldiğini anlattı.
Mansfield, İngiltere’nin soykırım ve savaş suçları karşısındaki tutumunun zamanla değişmeye başladığını ifade ederek, “Çünkü bazı ülkeler tamamen dokunulmaz şekilde hareket edebileceğini düşünüyor. Bunlardan biri de İsrail. Onlara hiçbir şey olmayacağını düşünüyor ve ne yapıyorlarsa onu yapmaya devam ediyorlar.” diye konuştu.
Uluslararası mahkemelerin Filistin’deki işgali yasa dışı bulduğunu hatırlatan Mansfield, “Düşman bir ülkenin işgali altında yaşadığınızı düşünün. Bu 75 yıldır devam ediyor. Uluslararası Adalet Divanı oy çokluğuyla bunun yasa dışı olduğuna karar verdi.” ifadelerini kullandı.
Mansfield, uluslararası mahkemelerin yaptığı açıklamalara göre tüm ülkelerin Filistin topraklarındaki işgali sona erdirmek için sorumluluğu bulunduğunu vurguladı.
Konuşmaların ardından PILC ve PCHR uzmanları hazırladıkları 240 sayfalık raporu Londra Metropolitan Polisine sundu.
