Yer yer 40 dereceyi bulan sıcaklıklar, elektrik ve hijyenin olmayışı Gazze’deki sivillerin yaşamını daha da dayanılmaz hale getiriyor.
Ailesiyle çadırda yaşayan Beyt Lahiyalı 40 yaşındaki Semira Said el-Aşkar, bebeğine yeterli gıda temin edemediğini belirtti.
“Savaşta çok kayıp verdik, daha fazlasını istemiyoruz. Elimizden hiçbir şey gelmiyor, sadece hayatta kalmaya çalışıyoruz.” diyen Semira, temiz suya ulaşmakta bile zorlandıklarını, bebeğinin çeşitli hastalıklara maruz kaldığını ve yaşananların ailelerin psikolojisini çökerttiğini dile getirdi.
Aşkar, “Gazze Şeridi’nde yaşadığımız acıları nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum, çocuklar için bez bulamıyoruz, yiyecek bulamıyoruz, un bulamıyoruz, sebze bulamıyoruz ve meyve bulamıyoruz. Bir yaşındaki kızım için temin etmem gereken hiç bir şeyi bulamıyorum.” ifadelerini kullandı.
Sıcak, sivrisinek ve haşereler sıkıntıları artırıyor
Gazze’de çadırda kalan bir diğer Filistinli anne Sabah Subhi et-Tac, “Dört erkek, altı kız çocuğum var. Kızlar okullara sığınmak zorunda kaldı. Görüyorsunuz işte bir taraftan sinekler bizi yiyor diğer taraftan da gece sokak köpekleri yatağımıza giriyor, fareler de bize yiyecek bırakmıyor. Her şeyden mahrumuz. Açıkta uyuyoruz, hayat çok zor.” dedi.
Giysi bulmakta zorladıklarını ve çocukların çoğunun sıcak havaya bağlı alerji ve deri hastalıkları yaşadığını söyleyen Tac, “Her gün birini hastaneye götürmek zorundayım. Üç-dört çocuğumu birden yatırıyorlar. Ama ilaç yok. Benim de tansiyon ve şeker hastalığım var. Günü geldiği halde ilaçlarımı bulamıyorum.” diye konuştu.
Sıcağın dayanılmaz boyutlara ulaştığını anlatan Filistinli kadın, Sıcaktan terden sırılsıklam oluyoruz. Ne üzerimizi tam örtebiliyoruz, ne de açabiliyoruz” sözleriyle çadır yaşamının zorluğunu anlattı.
Bir çadırda 28 kişi kalıyoruz
Ufacık çadırlarda 17 çocuk ve 11 yetişkin birlikte yaşadıklarını anlatan Tac, çocukların sıcaktan nefes almakta zorlandıklarını ifade etti.
Su almak için insanların adeta birbirini ezdiğini, kavga çıktığını belirten Tac, 28 kişi için 6 su bidonları olduğunu onların da bazen boş geldiğini anlattı.
“12 yaşındayım, omzumdaki 2 bidon su belimi kırıyor”
Çadırda yaşayan 12 yaşındaki Ferah da sıcaklardan etkilenen çocuklardan biri.
Ferah, “Çadırın içi ateş gibi yanıyor. Su almaya gidiyoruz, mahvoluyoruz. 12 yaşındayım, omzumdaki 2 bidon su belimi kırıyor. Haşereler her yerde, tuvaletler de çok pis ama elimizden bir şey gelmiyor.” dedi.
Ferah, “Ekmek de 70 şekel ve alacak gücümüz yok.” diyerek yaşadıkları yoksulluğun boyutunu gözler önüne serdi.
Bir diğer Filistinli kadın, Abir Naim de “Gaz veya başka bir yakıt olmadığı için odunla fırında ekmek yapıyoruz. Havalar çok sıcak ama mecburen ateşin başında duruyoruz. Odun bulmak da zorlaştı ve pahalılaştı.” şeklinde konuştu.
