BM Güvenlik Konseyi, İsrail’in isteği, ABD, İngiltere ve Fransa’nın çağrısıyla, esirlerin durumunu görüşmek için acil oturumla toplandı.
Cezayir ise toplantıda Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria’daki gelişmelerin ele alınmasını talep etti.
Burada üye ülkeleri bilgilendiren OCHA Operasyonlar ve Savunma Birimi Direktörü Wosornu, her hayatın değerli olduğunu vurguladı.
Wosornu, Gazze ve Batı Şeria’da temel insani ihtiyaçların karşılanamadığını belirterek, “Bu savaşın kazananı yok. Siviller en ağır yükü üstlenirken, kayıp ve üzüntü devam ediyor.” dedi.
Gazze’deki vahşetin “sınır tanımadığını” dile getiren Wosornu, insani yardım çalışanlarına da saldırıların sürdüğünü, 7 Ekim 2023’ten bu yana 295 insani yardım çalışanının öldürüldüğünü bildirdi.
Wosornu, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’daki “askeri operasyonlarından” da derin endişe duyduklarını belirterek, insani durumu tespit etmek için düzenlenen misyonların da engellendiğini anımsattı.
Aşırı güç kullanımı gerçekleştiğini ifade eden Wosornu, “Uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası insan hakları hukukuna saygı duymak isteğe bağlı değildir.” dedi.
Wosornu, BMGK ve üyelerinin nüfuzlarını kullanarak uluslararası hukuka uyulmasını sağlayabileceğini belirterek, “Artık bu Konseyin sözünü tutması ve acıyı dindirmesi gerekiyor.” diye konuştu.
“Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te alarm verici durumu göz ardı edemeyiz”
BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo da tüm esirlerin koşulsuz ve acilen serbest bırakılması çağrısını yineledi.
İsrail’in saldırıları sonucu Gazze’de can kaybının artmaya devam ettiğini vurgulayan DiCarlo, “Gazze’de ölüm ve yıkımı sonlandırmaya çalışırken, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te alarm verici durumu göz ardı edemeyiz.” uyarısında bulundu.
DiCarlo, “işgalci güç” İsrail’e, Filistin halkını koruma yükümlülüğünü hatırlattı.
İki devletli çözüm ve işgali sonlandırma hedeflerinden giderek uzaklaşıldığını kaydeden DiCarlo, “Bu hedeflere ulaşmak için tarafları desteklemek bizim sorumluluğumuz.” dedi.
BM Güvenlik Konseyi, İsrail’in isteği, ABD, İngiltere ve Fransa’nın çağrısıyla, esirlerin durumunu görüşmek için acil oturumla toplandı.
Cezayir ise toplantıda Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria’daki gelişmelerin ele alınmasını talep etti.
Burada üye ülkeleri bilgilendiren OCHA Operasyonlar ve Savunma Birimi Direktörü Wosornu, her hayatın değerli olduğunu vurguladı.
Wosornu, Gazze ve Batı Şeria’da temel insani ihtiyaçların karşılanamadığını belirterek, “Bu savaşın kazananı yok. Siviller en ağır yükü üstlenirken, kayıp ve üzüntü devam ediyor.” dedi.
Gazze’deki vahşetin “sınır tanımadığını” dile getiren Wosornu, insani yardım çalışanlarına da saldırıların sürdüğünü, 7 Ekim 2023’ten bu yana 295 insani yardım çalışanının öldürüldüğünü bildirdi.
Wosornu, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’daki “askeri operasyonlarından” da derin endişe duyduklarını belirterek, insani durumu tespit etmek için düzenlenen misyonların da engellendiğini anımsattı.
Aşırı güç kullanımı gerçekleştiğini ifade eden Wosornu, “Uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası insan hakları hukukuna saygı duymak isteğe bağlı değildir.” dedi.
Wosornu, BMGK ve üyelerinin nüfuzlarını kullanarak uluslararası hukuka uyulmasını sağlayabileceğini belirterek, “Artık bu Konseyin sözünü tutması ve acıyı dindirmesi gerekiyor.” diye konuştu.
“Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te alarm verici durumu göz ardı edemeyiz”
BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo da tüm esirlerin koşulsuz ve acilen serbest bırakılması çağrısını yineledi.
İsrail’in saldırıları sonucu Gazze’de can kaybının artmaya devam ettiğini vurgulayan DiCarlo, “Gazze’de ölüm ve yıkımı sonlandırmaya çalışırken, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te alarm verici durumu göz ardı edemeyiz.” uyarısında bulundu.
DiCarlo, “işgalci güç” İsrail’e, Filistin halkını koruma yükümlülüğünü hatırlattı.
İki devletli çözüm ve işgali sonlandırma hedeflerinden giderek uzaklaşıldığını kaydeden DiCarlo, “Bu hedeflere ulaşmak için tarafları desteklemek bizim sorumluluğumuz.” dedi.