Başbakan Ünal Üstel, Orta Doğu’da yaşanan son gelişmelere değinerek, “Filistin’den bir tek farkımız vardı. Bizim ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti vardı. 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’ndan sonra, barışın ülkeye gelmesiyle, hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan Türk insanımız huzura, güvene, barışa ulaşmış hem de Güney Kıbrıs’a barış kazandırmıştır.” dedi.
Aanadolu Ajansı’nın haberine göre, Üstel, TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüşmeden önce yaptığı açıklamada, Ankara’da bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, üç sene arka arkaya, önce Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulu’nda ve BM 78. Genel Kurulu’nda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıyın diye dünyaya çağrıları oldu. Bunun üzerine Azerbaycan, KKTC Cumhurbaşkanı ve beni Başbakan olarak, biz ilk defa üçüncü bir ülkede devlet protokolüyle karşılandık.” diye konuştu.
KKTC‘nin Azerbaycan ile hem sosyal hem ekonomik hem de kültürel ilişkilerinin başladığını söyleyen Üstel, BM 79. Genel Kurulu’nda da KKTC‘nin tanınmasına yönelik çağrı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti.
Üstel, “Bu doğrultuda, biz KKTC‘nin gerek ekonomisini gerekse ihtiyaç duyduğu büyük projeleri gerekse altyapı çalışmalarını daha iyi bir noktaya getirmek için ve dünyadaki yerimizi güçlü hale getirmek için, KKTC için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.” diye konuştu.
Bütün baskılara ve izole etmelere rağmen, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile imzalanan “İktisadi, Mali İş birliği Protokolü” çerçevesinde Türkiye ile KKTC‘yi bulunduğu yerden daha iyi noktaya getirmek için çalıştıklarını kaydetti.
Üstel, “İnanıyorum ki, ilerleyen günlerde bütün bu olumsuzluklara rağmen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dünyada hak ettiği yeri alacaktır. Bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen biz ana vatanımızla tam yol ileriye yol alıyoruz. Hemen Akdeniz’in göbeğinde ve KKTC‘nin komşu tarafı Güney Kıbrıs’la barut fıçısı olurken ve İsrail-Filistin-Gazze savaşı bütün şiddetiyle devam ederken, şimdi genişleyerek Lübnan’a sıçrarken, oradaki soykırım devam ederken, çoluk çocuk, kadın, yaşlı demeden bombalar altında insanlar can verirken maalesef dünya bunu izliyor. Ne Güvenlik Konseyi sesini çıkarıyor ne de asli görevi olan Birleşmiş Milletler, ne de Avrupa Birliği.” ifadelerini kullandı.
Sadece Türkiye’nin bu konuda yardım elini uzattığına dikkati çeken Üstel, 1974 öncesinde Kıbrıs halkının da bu durumları yaşadığını hatırlatarak, benzer baskı ve zulmün Rumlar tarafından da yapıldığını söyledi.
Üstel, “Filistin’den bir tek farkımız vardı. Bizim ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti vardı. 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’ndan sonra, barışın ülkeye gelmesiyle, hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan Türk insanımız huzura, güvene, barışa ulaşmış hem de Güney Kıbrıs’a barış kazandırmıştır.” dedi.
KKTC’nin girişimleri, imzaladığı protokoller ve yapacağı çalışmalar sayesinde mevcut ekonomik sıkıntıların zamanla aşılacağını belirten Üstel, şunları söyledi:
“Çünkü hükümete geldiğimiz gün öncelikle Cumhurbaşkanı Yardımcımla hep yarım kalan projelere öncelik vereceğimizi söyledik. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımla yarım kalan projeleri birer birer Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne kazandırmaya devam ediyoruz. Önce Ercan Havalimanı’nı, sonra otoyollarımızdaki onca kavşaklarının temelini attık ve onun üzerine de ihtiyaç duyulan altyapı projelerini birer birer ülkemizde gerçekleştiriyoruz. Ekonomik şartlarımızı ve yaşayan insanımızın daha rahat ve daha güvenli yaşaması için elimizden gelen bütün çabayı sarf ediyoruz.”
Üstel, bunların yanı sıra, Ulusal Birlik Partisi’nin 23. Kurultayı’nın düzenlendiğini hatırlatarak, “11 bin insanın katılımıyla, oy kullanımıyla, yüzde 66’lık, tekrar beni Ulusal Birlik Partililer hem Ulusal Birlik Partisi’nin genel başkanı hem de başbakan olarak koalisyon ortaklarımızla yolumuza devam etmeyi öngördüler.” diye konuştu.
AA/TAK