Günümüz kablosuz teknolojileri, evdeki Wi-Fi veya akıllı telefonlardaki 5G ağı, genellikle 6 gigahertz (GHz) altında yoğunlaşmış frekans aralıklarında çalışmaktadır.
UCL araştırma ekibi, sistemlerini 5 ile 150 GHz arasında daha geniş bir frekans aralığı kullanacak şekilde genişleterek bu sorunu ele aldı.
Ekip, iki ileri teknoloji yöntemini bir araya getirdi: gelişmiş elektronik ve milimetre dalga fotoniği. Frekans spektrumunun alt kısmı için 5 ile 50 GHz arasında, verileri radyo dalgaları kullanarak gönderen geleneksel dijital-analog dönüştürücüler kullanıldı.
Ancak, bu dönüştürücüler yüksek frekanslarda zorluk yaşıyor. Bu nedenle, 50 ile 150 GHz arasındaki üst kısım için, ekip yenilikçi bir fotonik sistem geliştirdi.
Bu teknik, radyo sinyalleri üretmek için lazerler kullandı ve veri iletimini daha önce kullanılmamış yüksek frekans aralıklarına taşımayı başardı.
Bu iki teknolojiyi birleştirerek ekip, devasa miktarda veri gönderebilen geniş bantlı bir iletim sistemi oluşturdu.
6G ve ötesine dair bir zizyon
938 Gb/s gibi hızlarla, yoğun nüfuslu şehir merkezlerinde veya büyük etkinliklerde, kullanıcılar mobil internetin asla yavaşlamadığı bir deneyim yaşayabilecek.
Örneğin, mevcut 5G ağlarında 19 dakikada indirilen bir 4K film, bu teknoloji ile sadece 0.12 saniyede indirilebilecek.
Çalışmanın ortak yazarı Prof. Izzat Darwazeh, bunun sadece bir başlangıç olduğunu düşünüyor. “Kablosuz teknolojinin güzelliği, mekan ve konum açısından sağladığı esnekliktir” diyor.
Araştırmacılar, akıllı telefon üreticileri ve ağ operatörleri ile iletişim halindeler ve yaptıkları çalışmaların 6G teknolojisi için bir temel oluşturabileceği açık.
Teknoloji şu anda yalnızca laboratuvar ortamında gösterilmiş olsa da, ticari testlerin yakında başlayabileceği belirtiliyor.
Eğer başarılı olursa, bu yeni kablosuz sistemin önümüzdeki üç ila beş yıl içinde tüketici cihazları ve ağlarıyla entegre edilmesi mümkün olabilir.
Günümüz kablosuz teknolojileri, evdeki Wi-Fi veya akıllı telefonlardaki 5G ağı, genellikle 6 gigahertz (GHz) altında yoğunlaşmış frekans aralıklarında çalışmaktadır.
UCL araştırma ekibi, sistemlerini 5 ile 150 GHz arasında daha geniş bir frekans aralığı kullanacak şekilde genişleterek bu sorunu ele aldı.
Ekip, iki ileri teknoloji yöntemini bir araya getirdi: gelişmiş elektronik ve milimetre dalga fotoniği. Frekans spektrumunun alt kısmı için 5 ile 50 GHz arasında, verileri radyo dalgaları kullanarak gönderen geleneksel dijital-analog dönüştürücüler kullanıldı.
Ancak, bu dönüştürücüler yüksek frekanslarda zorluk yaşıyor. Bu nedenle, 50 ile 150 GHz arasındaki üst kısım için, ekip yenilikçi bir fotonik sistem geliştirdi.
Bu teknik, radyo sinyalleri üretmek için lazerler kullandı ve veri iletimini daha önce kullanılmamış yüksek frekans aralıklarına taşımayı başardı.
Bu iki teknolojiyi birleştirerek ekip, devasa miktarda veri gönderebilen geniş bantlı bir iletim sistemi oluşturdu.
6G ve ötesine dair bir zizyon
938 Gb/s gibi hızlarla, yoğun nüfuslu şehir merkezlerinde veya büyük etkinliklerde, kullanıcılar mobil internetin asla yavaşlamadığı bir deneyim yaşayabilecek.
Örneğin, mevcut 5G ağlarında 19 dakikada indirilen bir 4K film, bu teknoloji ile sadece 0.12 saniyede indirilebilecek.
Çalışmanın ortak yazarı Prof. Izzat Darwazeh, bunun sadece bir başlangıç olduğunu düşünüyor. “Kablosuz teknolojinin güzelliği, mekan ve konum açısından sağladığı esnekliktir” diyor.
Araştırmacılar, akıllı telefon üreticileri ve ağ operatörleri ile iletişim halindeler ve yaptıkları çalışmaların 6G teknolojisi için bir temel oluşturabileceği açık.
Teknoloji şu anda yalnızca laboratuvar ortamında gösterilmiş olsa da, ticari testlerin yakında başlayabileceği belirtiliyor.
Eğer başarılı olursa, bu yeni kablosuz sistemin önümüzdeki üç ila beş yıl içinde tüketici cihazları ve ağlarıyla entegre edilmesi mümkün olabilir.