Tören, Şam’ın Doğu Guta bölgesinde Duma’da faaliyet gösteren yerel sivil toplum aktivistleri ile Suriye Sivil Savunması (Beyaz Baretliler) tarafından organize edildi.
Törene katılan aktivistler ve sivil toplum temsilcileri, saldırıda hayatını kaybeden sivilleri andı, hayatta kalanların yaşadıklarını unutturmamak için mesajlar verdi.
Etkinlikte ayrıca, saldırının sorumlusu olan Beşar Esad ile eski rejim yetkililerinin uluslararası mahkemelerde yargılanması talep edildi.
Sivil Savunma Şam Kırsalı Operasyonlar Müdürü Zarif Muhammed, “Bu, katliamın gerçekleştiği alanda düzenlediğimiz ilk anma. Bugün burada hayatta kalanlar ve kurbanların aileleri seslerini duyurma fırsatı buldu.” dedi.
Törenden uluslararası kamuoyuna mesaj gönderdiklerini belirten Muhammed, “Kimyasal silah kullanımı savaş suçudur. Uluslararası raporlar, bu saldırının rejim tarafından gerçekleştirildiğini ortaya koydu. Sorumlular cezalandırılmalı.” diye konuştu.
Muhammed, “Bizde kurbanların kimliklerini ve yaşadıklarını gösteren görüntüler mevcut. Bu gerçeği dünyaya anlatacağız.” ifadelerini kullandı.
Anma etkinliğinde konuşan Muhammed Kayti de kimyasal katliamın sadece yerel değil, uluslararası bir suç olduğunu vurgulayarak, “Biz buraya hakkımızı talep etmeye geldik. Beşşar Esed ve ona destek olan herkesin yargılanmasını istiyoruz.” dedi.
Saldırıda yakınlarını kaybeden Vafa Buydani ise yaşadığı süreci şöyle aktardı:
“Katliamdan önce yoğun bombardıman vardı. Hepimiz bodrumlarda yaşıyorduk. Kız kardeşim bir top mermisiyle bodrumda hayatını kaybetti. Güvenli sandığımız yerlere sığındık ama sabah saatlerinde kimyasal saldırıya uğradık. Birçok kişi o an öldü.”
Ailesinden 11 kişinin hayatını kaybettiğini, bunlar arasında 1 aylık bir bebeğin de bulunduğunu ifade eden Buydani, “Yaşadığım binada neredeyse herkes şehit oldu.” diyerek saldırının boyutlarını gözler önüne serdi.
Doğu Guta bölgesinin Duma ilçesinde 7 Nisan 2018’de rejim güçlerince kimyasal silah saldırısı düzenlenmişti. 78 sivilin yaşamını yitirdiği katliamda çoğu kadın ve çocuk yüzlerce sivil, zehirli gazlardan etkilenmiş, tedavi gördükten sonra evlerini terk etmek zorunda kalmıştı.
