İsrail ile İran arasında devam eden çatışmaların beşinci gününde, balistik füze önleyici sistemlerin hızla tükenmeye başladığı bildirildi.
Orta Doğu kaynaklı Middle East Eye’a konuşan üst düzey bir ABD’li yetkili, Tel Aviv’in füze savunma stoklarının ciddi biçimde azaldığını, ABD’nin ise bu açığı kapatmaya çalıştığını söyledi.
Washington’da bazı çevreler, ABD’nin İran’a doğrudan saldırması hâlinde Tahran’ın İsrail’e yönelik daha geniş kapsamlı bir misillemede bulunmasından ve bu durumun ABD’nin küresel füze savunma stoklarını “felaket seviyesine” düşürmesinden endişe ediyor.
İsrail’in hava savunması zorlukla ayakta
İsrail’in hava savunma sistemi üç katmandan oluşuyor.
Demir Kubbe, Hamas ve Hizbullah gibi grupların gönderdiği kısa menzilli roket ve İHA’ları hedef alıyor.
David’s Sling sistemi, daha ağır roketlerle birlikte bazı balistik füzeleri durdurabiliyor.
Arrow 2 ve Arrow 3 ise balistik füzelere karşı kullanılan en gelişmiş savunma hatları olarak öne çıkıyor. Özellikle Arrow 3, atmosfer dışındaki hipersonik tehditlere karşı kullanılabiliyor. Ancak bu sistemlerin üretimi hem maliyetli hem de yüksek teknoloji gerektiriyor.
Washington ile Tel Aviv’in ortak üretimini yaptığı Arrow önleyicilerin tedariki uzun süredir sorunlu.
Eylül 2024’te yayınlanan bir raporda, İsrail’in ilk İran saldırısının ardından bu sistemleri yenilemekte zorlandığı belirtilmişti. Eski ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi Dan Caldwell, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “İsrail’in elinde yeterli miktarda önleyici kalmış olsa bile, son çatışmalarda ve Yemen’deki Husi saldırılarında büyük bölümünü harcamış olabilir,” değerlendirmesinde bulundu.
370’ten fazla balistik füze ateşlendi
İsrail Başbakanlık Ofisi’nin verilerine göre, İran 13 Haziran’dan bu yana İsrail’e en az 370 balistik füze fırlattı. Hava savunma sistemlerinin yoğun kullanımı nedeniyle önleyici stoğu kritik seviyeye gelirken, İsrail’in elindeki mevcut kapasiteyle daha ne kadar süre direnebileceği belirsizliğini koruyor.
Hava üstünlüğü İsrail’e geçici avantaj sağlıyor
İsrail ordusu, dört gün içinde İran üzerinde hava üstünlüğü kurduğunu öne sürüyor.
Askerî kaynaklara göre İsrail savaş uçakları gündüz saatlerinde Tahran semalarında operasyonlar yürütüyor. İran’ın füze kapasitesinin üçte biri de bu saldırılar sırasında imha edildi. Ancak uzmanlar, İran’ın füze sayısından çok, fırlatma sistemlerinde zayıfladığını düşünüyor.
“İran tam kapasiteyi kullanmadı”
Buna karşın, iki ayrı ABD’li yetkili, İran’ın hala tam kapasitesini kullanmadığını, bunun da ABD’nin çatışmalara doğrudan katılımını önlemeye yönelik bir strateji olabileceğini belirtiyor.
ABD ve İran arasında arabuluculuk yürüten bazı Arap ülkeleri ise Washington’ın İsrail’in saldırılarına doğrudan destek verme olasılığının giderek arttığı görüşünde.
ABD fiilen çatışmanın içinde
ABD, İsrail’in savunmasına yönelik teknik ve askeri desteğini artırıyor.
İsrail topraklarında konuşlu Terminal High-Altitude Area Defence (THAAD) ve Patriot sistemlerinin aktif olarak kullanıldığı, ayrıca ABD donanmasına ait füze önleyicilerle destek sağlandığı bildirildi.
Bölgeye yeni amerikan askeri sevkiyatı
Çatışmalar beşinci gününe girerken, ABD’nin bölgeye askerî sevkiyatı devam ediyor.
Güney Çin Denizi’nden yola çıkan USS Nimitz uçak gemisinin Orta Doğu’ya ulaştırılması bekleniyor.
USS Carl Vinson uçak gemisi ise hâlihazırda bölgede görev yapıyor.
Washington’un İsrail’e yönelik desteği, tarafsızlık çizgisi ile fiilî müdahale arasında giderek daralan bir alana sıkışmış durumda.
